Geleceği Öngörmüş 12 Bilim Kurgu Romanı

Bazı kitaplar var ki onlarca hatta yüzlerce yıl öncesinden bugünün dünyasına ışık tutuyor. Özellikle de döneminde kitapseverlerin büyük bir ilgi ile okudukları bilim kurgu kitapları modern çağın şu anki dünyasına dair pek çok tüyo veriyor. Zaten bu tarz pek çok bilim kurgu romanında geçen pek çok olgu gelişen dünyada zaman içerisinde kendisine yer buldu.

19.yy’ da Ay’a Seyahat

Jules Verne’ nin 1863 tarihli 20.yy Paris isimli kitabında denizaltıları ve Ay’a seyahat gibi modern çağın teknolojilerine dair öngörüler bulunuyor. 1888 basım Edward Bellamy’ nin Geçmişe Bakış: 2000’den 1887’ye isimli kitabında da günümüzün bankamatik kartlarını, alışveriş merkezlerini ve internet alışverişlerine benzer olgular görmek mümkündür.

Ay’a Yolculuk

Keşfedilmemiş İlaçlar, Yeni Teknolojiler

1. G. Wells’ in 1914 basım The World Set Free kitabında telesekreter hizmetine dair pek çok öngörü bulunurken 1932 yılında basılan Aldous Huxley’ in Cesur Yeni Dünya isimli kitabında 1950’li yılların icadı antideprasanı daha önceden kaleme almıştı.

Keşfedilmemiş İlaçlar

Robot Kanunları Dahi Belli

48 basımlı George Orwell’ in 1984 isimli kitabında modern çağın devlet anlayışını görmek mümkünken, 1951 tarihli Ray Bradbury kitabı Fahrenheit 451 e burun ve Walkman teknolojilerini görülüyor. Isaac Asimov’ un 1953 tarihli Robot Serisi kitabında da robotlar ve kanunları yer alıyor.

Robot Kanunu

Tablet Bilgisayar 20. yüzyılda Kitapta Yer Alıyor

Philip K. Dick’ in Azınlık Raporu kitabında kişisel reklam teknolojisini öngörürken, bu teknoloji hayatımıza yeni giriyor. 1968 tarihli Arthur C. Clarke’ nin 2001: Uzay Yolu Macerası kitabında haber bloknotu olarak tablet bilgisayar teknolojisini görmek mümkündür.  1972 basım Martin Caidin’ in Cyborg isimli kitabında modern tıbba ilişkin var olmayan biyonik uzuvlar bulunuyor.

Tablet Bilgisayar

Siber Gerçekçilik Daha Eskiye Dayanıyor

Clifford Simak’ ın 1977 basım Time is the Simplest Thing kitabında laboratuvar ortamında üretilen etlere ilişkin tartışmalardan bahsederken, William Gibson 1984’te Neuromancer isimli kitabında siber gerçekçilik kavramını ortaya koyuyor.

Siber Gerçeklik